10 Şubat 2015 Salı

"Multitasking" bir tuzak

Aynı anda çok sayıda iş yapmaya çalışmak, zaman kazandırır mı, zarar mı verir?

Multitasking: Bilgisayarın aynı anda çok sayıda görevi sürdürebilmesi özelliğinden gelen ve günümüzde çeşitli alanlarda kullanılan terim.

Peki, insan beyni multitasking çalışmak için uygun mudur?

Bir süredir bu konu hakkında çeşitli yazılar takip ediyorum, bunlar arasında en kapsamlı bulduğum etkileyici bir makaleyi yorumlarımla birlikte paylaşmak istiyorum.

The Guardian'da geçen ay yayınlanan bu makale, insan beyninin aynı anda farklı işleri yapmak için uygun olmadığını, görevler arasında hızlı da olsa her geçiş işleminde önemli ölçüde verim kaybettiğini açıklıyor. Birden çok görevi yapmaya çalışan beyin, stres hormonu salgılıyor ve bu durum yaratıcı düşünme sürecini yavaşlatıyor. Bilgisayarda çalışırken, sürekli gelen bildirimler ve telefon üzerinden gelen diğer uyarılar yüzünden, beyin sürekli olarak kendisini bir mücadelenin içerisinde buluyor. Ayrıca, multitasking esnasında karşımıza çıkan çoğu görev için bir karar verme mekanizması işletmemiz gerekiyor. Gelen bir uyarıyı inceleyip o konuda ne yapılması gerektiğine karar verme zorunluluğu da ayrı bir sorun yaratıyor. Hatta o uyarıyı inceleyip neticesinde herhangi bir eylem yapmama kararı vermek bile beynin devam eden diğer işleyişlerini sekteye uğratıyor.
İş hayatıyla ilgili bazı durumlarda mecburen birden çok fazla işi aynı anda değerlendirmemiz gerekse de ben bu durumu özellikle bir süredir kişisel hayatımdan uzak tutmaya çalışıyorum. Sevdiğiniz kişilerle vakit geçirirken, telefon ve sosyal medyayla ilgilenmeyi bırakmak bu konuda verebileceğim ilk tavsiye. Aslında kişisel hayatında, içten içe herkesin rahatsız olduğu, ama adım atamadığı bir durum bu. Bir adım atınca, gerisi geliyor.

Bu makalede hoşuma giden konulardan biri de günümüzde herkesin, kendi istediği zaman başkasına anında ulaşabilmeyi kendinde bir hak görmesi.
"This has created an implicit expectation that you should be able to reach someone when it is convenient for you, regardless of whether it is convenient for them."

İletişimin mecralarının değişmesiyle birlikte, mesajların içerikleri de değişiyor.
"Most people under the age of 30 think of email as an outdated mode of communication used only by “old people”. In its place they text, and some still post to Facebook. They attach documents, photos, videos, and links to their text messages and Facebook posts the way people over 30 do with email. Many people under 20 now see Facebook as a medium for the older generation."
Bu da etkileyici başka bir tespit.

Biraz uzun bir yazı, konu ilginizi çekiyorsa okumanızı tavsiye ederim.
The Guardian'daki yazıyı okurken, ne gelen Whatsapp mesajlarımı kontrol ettim, ne de Facebook bildirimlerini inceledim. İnternette yapılabilecek o kadar çok şey varken, beynimizi multitasking tuzağına düşürmemek lazım.

Makale:
Levitin, Daniel J. (2015). Why the modern world is bad for your brain, The Guardian. 18 Ocak 2015.
http://www.theguardian.com/science/2015/jan/18/modern-world-bad-for-brain-daniel-j-levitin-organized-mind-information-overload

Our brains are busier than ever before. We’re assaulted with facts, pseudo facts, jibber-jabber, and rumour, all posing as information. Trying to figure out what you need to know and what you can ignore is exhausting. At the same time, we are all doing more. Thirty years ago, travel agents made our airline and rail reservations, salespeople helped us find what we were looking for in shops, and professional typists or secretaries helped busy people with their correspondence. Now we do most of those things ourselves. We are doing the jobs of 10 different people while still trying to keep up with our lives, our children and parents, our friends, our careers, our hobbies, and our favourite TV shows...


Hiç yorum yok: