Doğduğu andan itibaren kafası yerine bir kamera taşıyan karakterimizin hayatını izliyoruz. Hayatındaki her gün, gördüğü her şey kayıt altında; yapması tek şey kameranın kasedini günlük değiştirmek.
'Doğal' olarak, görsel hafızasıyla ilgili bir sorunu olmayan; ama sürekli gözetleyerek bir süre sonra gözetlenen noktasına ulaşan bir karakter. Gözetim altında yaşamayı bu kadar kolay kabul eden bir toplum ve kendi idealindeki yaşamı teşhir ederek var olmaya çalışan bireyler. Bu filmi izlerken, bu iki kavramı da çok güzel örnekler ile bağdaştırmanız mümkün.
Buna benzer distopyaları aslında kendi hayatlarımız üzerinden sürekli gerçek kılıyoruz. Örneğin, buradaki karakterin gözetleme kültürünü içselleştirmiş bir toplumda doğması, onun toplumla çift taraflı bir etkileşime geçmesinin zorunluluğuna da işaret ediyor.
Yönetmenin kendi resmi Vimeo hesabından kısa filmi izleyebilirsiniz. Üzerine uzun uzun yorumlarda bulunabileceğim bir film; izledikten sonra kendi yorumlarınızı da paylaşırsanız sevinirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder