19 Ağustos 2016 Cuma

"Sessizlik, bir yıldızın kaymasıyla bozuldu." / Merhume


Bu kitap hakkında bi'şeyler yazıp yazmamakta kararsız kaldım. Bu sefer aslında kitap yorumu olarak değil de kendime not olarak yazıyorum bunu. Kitabı uzun sürede okuduğum için mi hikayeye dahil olamadım, yoksa zaten hikayeyi akıcı bulmadığım için mi bu kadar uzun sürdü Merhume'yi bitirmem, tam olarak bilemiyorum. Bu kitabı okumam için geçen yaklaşık iki aylık sürede kaç kitap okudum, ama bu kitap bitmedi/bitemedi. Uyurkulak, kaset çözümü-not defterleri-günlük kullanımı şeklinde farklı bir kurgu yakalamış olsa da hikaye gereksiz ve birbirinden kopuk ayrıntılarla ilerledi.

Aslında "Tol" ve "Har" romanlarını da tam verimli okuyamamıştım. Orta vadeli okuma listemde Murat Uyurkulak'ın klasikleri "Tol" ve "Har" halen yerlerini koruyor. Onları okumak için yeni bir teşebbüs gerçekleştirip kendisi hakkında daha doğru yorumlarda bulunmayı planlıyorum. That's all.

Kapak tasarımının kötü bulunması, kitap hakkındaki yorumların en önemli (ve belki de tek) ortak özelliği. Kapaktaki Merhume yazım tarzı ise hikayeyle birlikte anlam kazanan güzel bir detay.

"menfi lakırdı tan vaktinde geveze kurbağa gibidir, ya dinleyen delirir, ya kurbağa ezilir."

"Bu alemde hiçbir mahluk yoktan var, vardan yok olmayacağı gibi, bir kez zikredilmeye başlanan hiçbir hikaye de yarım kalmayacaktır. Her hikaye kendine elbet bir nihayet bulacaktır."

"Sessizlik, bir yıldızın kaymasıyla bozuldu. Dördü art arda, dışlarından birer dilek tuttular."


Hakan Genç
BdBG Blog / Ağustos 2016
Bilsek de Bilmeden Gelsek

Hiç yorum yok: