11 Mart 2015 Çarşamba

Herkes Herkesle Dostmuş Gibi...

Barış Bıçakçı hikayesi. Bu kitap hakkındaki ilk tavsiyem, bir oturuşta okuyup bitirecek bir zaman ayırın kendinize ve öyle başlayın. Kitabın arka kapağında biraz ipucu veriliyor, ama okurken ilk 10 sayfada çok rahat anlayacağınız üzere, çok fazla minik hikayenin (hatta hikaye kesitinin) bir araya gelmesinden oluşan bir kitap. Karakterler sürekli değişiyor, olaylar bir noktadan başka bir yere bağlanıyor. Okurken kafanızı hiç yormayıp önceki sayfalara dönmeyip sadece okuma zevkini yaşayarak bitirin kitabı. Sadece okuduğun cümle var, ne öncesi ne de sonrası.

Kitabı dün alıp aynı gün içinde bitirdim, aklımda çokça yarım hikaye ve onların devamını kendi kafamda tamamlayarak dün gece uykuya daldım.

Barış Bıçakçı daha önce okuduklarım: Sinek Isırıklarının Müellifi, Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra, Bizim Büyük Çaresizliğimiz.
BBÇ hem film, hem de kitap olarak favorilerimdendir. Bununla birlikte, Barış Bıçakçı'nın diğer iki kitabını da sevmiştim. Onlar hakkında da kısa kısa notlarımı düzenlediğim zaman buraya link olarak ekleyeceğim.

Bu arada, bu kitabı tamamladıktan sonra, kapağı tekrar incelemeyi unutmayın; bence nice hikaye orada devam ediyor aslında.


Alıntı:
"Bir su bardağının içinde açık mavi ve pembe renkli kağıtlar duruyordu. Pervin bunlardan biriyle kaşığını silecek olmuştu, 'Korkma, ölmezsin!' demişti Hasan. Herkes, dünyadaki herkes, böyle eleştirir, rahatsız eder birini. Herkes yapar bunu. O da yapmıştı."


"'Ama yalnız kalıyorsun burada.' dedi. 'Yalnız kalıyoruz.' diyemedi."

Mart 2015

Hiç yorum yok: